14 Ağustos 2013 Çarşamba

Kan kırmızı karpuz ya da altın sarısı kavun

Bugün gelen haberlerden birinin başlığı “Kavum mu, karpuz mu?” idi. Baştan peşin peşin söyleyeyim, bu sorunun cevabı benim için her zaman karpuz. Yanında bir parça İzmir tulumu ya da tuzsuz kelle peyniri, o da olmadı beyaz peynir ile ala...

Gelelim bu soruyu soran Diyetisyen Nil Şahin Gürhan’ın bu iki meyveyle ilgili yorumlarına. “Her iki meyvenin de yaz mevsiminde sağlığımızı geliştiren ve koruyan işlevleri saymakla bitmez” diyor Gürhan ve bu iki meyvenin benzer özelliklerini şöyle sıralıyor: 
  • Yüksek şekerli tadına rağmen karbonhidrat değerleri düşüktür. Bal gibi diye tabir edeceğimiz en tatlı karpuzda bile %10 oranında karbonhidrat bulunur.
  • Her iki meyve de oldukça düşük enerji içerir; 100 gr karpuzda 22, 100 gr kavunda ise 27 kalori bulunur.
  • Kavun ve karpuz içerdiği B1 vitamini ile normal sinir sistemi aktivitesinin devamını, B2 vitamini ile de gözün ve derinin sağlıklı işleyişini sağlar.
  • Her ikisi de C vitaminin iyi bir kaynağıdır. C vitamini bağışıklık sistemimizi güçlendiren ve yaz-kış ihtiyacımız olan temel vitaminlerimizden biridir.
  • Kavun ve karpuzda ortak bulunan bir başka vitamin olan B6 vitamini de, vücudumuzda metabolizmamız içinde işleyen, protein ve mineral tepkimelerinde gereklidir.  

Tabii bu iki meyvenin birbirine göre üstün yönleri de yok değil. Karpuzun üstünlüğü renginden geliyor. Çünkü karpuza kırmızı rengi veren karotenoid başta olmak üzere antikansorejen fitokimyasallar metabolizmamızın temizlik ajanları.

Kavunun karpuza göre üstünlüğü ise içeriğindeki Niasin ile folik asit. Niasin karbonhidrat, yağ ve protein metabolizma önemli görevleri olan, enerji sistemimizi ayakta tutan sağlığımızın koruyucusu bir vitamin. Folik asit ise hücre yenilenmesinde görevli.

Yani durum gösteriyor ki, yazın her iki meyveyi de bol bol tüketmeli.
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder