3 Ekim 2013 Perşembe

Yaz biter, sonbahar gelir...


Yazın bitmesini iple çeken arkadaşlarım olduğunu biliyorum. İlk sararan yaprağın, ilk sonbahar yağmurunun fotoğrafını çekip, hemen Facebook’ta paylaşacak kadar bekliyorlar sonbaharı. Ama yok, bende olmuyor! Ne kadar kendimi alıştırmaya çalışsam da, “sayılı gün çabuk geçer; kışın sonu bahar” desem de, soğuk günleri sevmiyorum ben. Sevemiyorum. Hal böyle olunca, adı depresyon mudur bilmem ama, soğuk havalarda karamsar, çekilmez biri olup çıkıyorum. Hani imkanım olsa, kış uykusuna yatıp, bahara kadar uyanmasam modundayım.

İşte ben tam da bu haldeyken, dışarda dünden başlayan yağmur aralıksız devam ederken, hava, kızımı sabah okula montla gönderecek kadar soğumuşken, bu yazı düştü posta kutuma. Yazının başlığı: “Sonbahar deprsyonundan kurtulmanın 10 yolu”. Bu yolları gösteren: Liv Hospital Klinik Psikoloğu Beril Yardımcı. Benim için işe yarayacağına pek de inanmadan “belki?” diyerek okudum. Ve gözüme 9. Maddeyi kestirdim.
1.      Odanıza gün doğsun: Sonbahar depresyonunun belirtilerinden biri sabahları uyanmada yaşanan zorluktur. Yatak odasında zaman ayarlı aydınlatma sistemi kurmak ve alarmınız çalmadan yarım saat önce suni de olsa yatağınızda gün doğumunu hissetmek uyanmayı kolaylaştırır.
2.    Hayatınıza ışık sokun: Hava serin ve karanlık diye güneş ışığından vazgeçmeyin! Özellikle gündüzleri bulutlu bile olsa dışarı çıkın ve güneş ışığını görün. Erken kalkın, perdeleri açın, dışarı çıkın.
3.    Hareket sizi kurtarır: Soğuk hava terlememek için özür değildir. Spor merkezinde, evde veya hatta tercihen dışarıda kalbiniz 140’ın üzerinde çarpsın! Sadece kiloyu korumak ve sağlıklı kalmak için değil, günlük hayatın stresinden uzaklaşmak için de spora vakit ayırın.
4.    Şekere dikkat: Mutluluk, zindelik ve canlılık hissi veren seretonin hormonunun seviyesi düştüğünde, karbonhidratlara ve şekerli gıdaları tüketme isteği artar. Kışın özellikle de tatlı yeme eğilimi artar. Şekerli ve beyaz unlu gıdalara bağımlılık fizyolojik bir gerçektir. Bunlar bedende uyuşturucular gibi biyokimyasal sistemleri etkiler. Ne yediğiniz nasıl hissettiğinizi ciddi ölçüde etkiler.
5.    Sosyal hayatı unutmayın: Arkadaşların, ailenin, iş arkadaşlarının, komşuları önemini azımsamayın. Bazen bir telefon, kahve sohbeti veya e-mail size canlandırır.
6.    Kışa heyecan katın: Bir şeyi yaşamayı beklemek insanı motive eder. Sonbahar ve kış, havaların ısınmasını beklemek için çok uzundur. Size heyecan verecek bir hafta sonu gezisi, gece planı veya spor planları kışınıza renk katacaktır.
7.    Gevşeyin: İş, ders, aile, arkadaşlar, randevular, buluşmalar meşgul olmaktan hoşlansanız dahi herkesin sakin kalmaya ihtiyacı vardır. Bazı sorumluluklara veya davetlere “hayır” demekten kaçınmayın ve birkaç dakika hiçbir şey yapmadan geçirin. Bu zamanda dikkatinizi içe döndürüp ruhsal olarak sakinleşmeye, bedensel olarak gevşemeye ayırın.
8.    Uyku: Ne fazla ne de az olmalı: Zamanı iyi kullanarak ve disiplinli olarak, geceleri 7-8 saat uyumayı hedefleyin. Yatma ve kalkma saatini belli bir düzene oturtmak, hayata ritmini verir ve enerji seviyesini arttırır. İhtiyacınız olan düzeni bulun. Özellikle de hafta sonları çok fazla uyumamaya özen gösterin, bu insanı daha yorgun düşürebilir.
9.    Mevsimi kabul edin: Mevsimlerin değişimi doğal bir akıştır. Bu değişimi yargılamak yerine izlemek ve detaylarını görmek insanın daha olumlu bir ruh hali içinde kalmasını sağlar. Sonbahar, kış, kendine özgü deneyimleri beraberinde getirir. Değişen doğasından, artan tiyatro sayısına, sebzelerinden televizyondaki programlara keyif aldığınız şeyleri fark edin. Kot giymek ve salep içmek ağustosta pek yapmadığımız şeylerdir.
10. Profesyonel destek alın: Sıralanan belirtilerden üç ya da daha fazla sizin için 2 haftayı aşkın bir süredir geçerli ise profesyonel destek almaktan çekinmeyin: İsteksizlik-mutsuzluk, değersizlik–suçluluk hisleri, uyku bozukluğu–aşırı uyku hali, enerji azalması–yorgunluk, iştah değişikliği, sinirlilik, endişe-kaygı, konsantrasyon bozuklukları…

23 Eylül 2013 Pazartesi

Her öğün 100 kalori azaltınca


Diyetisyen ve Yaşam KoçuGizem Şeber’in “ben diyet yapamıyorum” diyenlere özel bir tavsiyesi var. Her öğünden 100 kalori azaltmak. Eğer bunu yaparsak, ayda 1 kilo verebilirmişiz. Hesap basit: Öğünde 100 kalori, üç öğün üzerinden günde 300 kalori ediyor. Bu da haftada 2100 kalori demek. Bu miktarla da ayda 1 kilo verilebiliyormuş. Gelelim öğünde 100 kalori azaltmak için Şeber’in önerilerine:

Tek seçim: Restoranda yemek yediğiniz zamanlarda, aynı menü içerisinde birden çok seçenek gelir. Bu seçeneklerden birini bile azaltmak, 100 kaloriden daha fazlasından kurtulmak anlamına gelecektir.

Küçük boy kahve: Gün içerisinde kremalı kahve içme alışkanlığınız var ise sadece büyük boydan küçük boy seçime dönüş yapmak veya küçük boy seçiminizi light ve şekersiz yapmak ortalama 100-200 kalori kar etmenizi sağlayacaktır.

Soslar yarı yarıya: Soslu yemek, soslu salata, soslu et severler bu lezzete karşı koyamıyorlarsa, normal sos miktarının yarısı kadar kullanmaları günlük 100 kalori daha az almalarına yardımcı olacaktır.

Pişirirken tadına bakmak: Yaptığınız yemeklerin tuzuna bakmak için aldığınız birer kaşıklar, yaptığınız böreklerin ve tatlıların tatlarını kontrol etmek için farkında olmadan mutfakta yaptığınız ufak atıştırmaların size günlük maliyetinin 100-300 kalori arasında olduğunu unutmayın.

Salatalardaki ekstralar: Salatalara eklenen kuru kayısı, kuru üzüm, nar, kuruyemiş gibi yiyecekler salatanın sadece besleyici değerini değil aynı zamanda kalorisini de yükseltir. Salatalarınızın sadece soslarına değil, içeriğine de dikkat etmeniz ortalama günlük 100 kalori daha az almanıza yardımcı olur.

Zeytinyağı sağlıklı ama: Zeytinyağının sağlığa olan faydaları saymakla bitmese de; 1 tatlı kaşığı yaklaşık 45 kaloridir. Sağlıklı diye bolca kullandığınız zeytinyağı fazla kilolarınızın gizli nedeni olabilir. Yemekleri 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile pişirmek, salatalara ise 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave etmek sizi günlük ortalama 100-250 kaloriden kurtaracaktır.

Omlet yerine: Kahvaltıda karışık omlet yerine peynirli veya sade omlet sipariş etmek ve sipariş esnasında az yağlı olmasını söylemek zor değil, ama kalori karşılığı yaklaşık 130 kalori.

Gofret yerine probiyotik yoğurt: Tatlı ihtiyacı duyduğunuzda tüketeceğiniz 1 gofret yerine 1 kutu meyveli probiyotik yoğurt tüketmek, 130 kalori eksik almanızı sağlayacak.

Patates kızartması ama: Patates kızartırken, toplam ağırlığının yaklaşık %10’u kadar yağ çektiğini biliyor muydunuz? İşte bu nedenle patates kızartması yerine fırında patates veya patates salatası tercih etmek size 100 kaloriden daha fazlasını kazandıracaktır.

Poğaça yerine simit: 1 adet poğaça veya 1 porsiyon börek yerine kahvaltıda sokak simidi tercih etmeniz ortalama 100-200 kalori arasında eksik almanıza yardımcı olur.

Tek ekmekli sandviç: Büyük boy bir sandviç veya hamburger sipariş etmek durumunda kaldığınızda ekmek diliminin birini çıkarmak 100 kalori eksik tüketmenizi sağlar.

Cips yerine patlamış mısır: Evde film izlerken, 1 paket patlamış mısır yerine yağsız patlamış 2 avuç patlamış mısır yemeniz 100 kaloriden daha fazla kar etmenizi sağlar.

Sebzeli makarna: Kıyma veya et eklenmiş makarna yerine sebzeli makarna tercih edin, 100 kalori daha az tüketin.

Pide yerine lahmacun: Kıymalı/etli veya peynirli pideler yerine 1 lahmacun tüketmek, günlük 150 kalori daha az almanızı sağlar.


İnce hamur pizza: Kalın hamur yerine ince hamur pizza siparişi size 100 kaloriden daha fazlasını kazandıracaktır. 

18 Eylül 2013 Çarşamba

Lezzetli Bir Kurban Bayramı Tatili


Yılın son uzun tatili; tam 9 gün. Planlamamak olmaz. Hava güzel giderse, güneyde denize bile girilebilir sanki? Ya da kuzeyde gezilip, şahane sonbahar fotoğrafları çekilebilir. Benim tatil felsefem ise, “nerde olursa olsun, yeter ki lezzetli olsun”. İşte bu nedenle GezginDamaklar’ın Kurban Bayramı önerileri ilgimi çekti. Kurban Bayramı tatili için benim planım bambaşka ama belki hala karar verme aşamasında olan birilerinin ilgisini çekebilir?

GezginDamaklar’ın en fazla 20 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği turlarda, damak tadına düşkün seyahat severler bir araya geliyor. Ve kimi zaman şehrin en ünlü aşçısının yemekleri tadılırken, kimi zaman bir yöre evinde yeniyor yemekler. Ve işte Gezgin Damaklar’ın Kurban Bayramı için sunduğu lezzetli rotalar:

Akdeniz sahil şeridinde 8 gün: 12 – 19 Ekim tarihleri arasında uçakla düzenlenecek 7 gece-8 günlük bu bu tur, Göcek’ten Mersin’e kadar Akdeniz sahil şeridinde 817 km’lik bir rota üzerinde gerçekleşiyor. Önemli tabiat varlıkları ve ören yerlerinin ziyaretinin yanında, lezzet ustalarının ellerinden çıkan enfes tatları kapsayan bu turda sıradışı menülerle kahvaltı ve yemekler de dahil iki kişilik odada kişi başı fiyat 2.120 TL.

Üç nehir, 1001 medeniyet: 14 – 20 Ekim tarihlerinde uçakla düzenlenecek tur, 6 gece – 7 gün sürecek. Bu program, Diyarbakır, Hasankeyf, Mardin, Şanlıurfa, Nemrut, Gaziantep gibi klasik GAP bölgesinin yanı sıra ayrıca Antakya ve Adana illerini de kapsayan lezzet dolu bir bölge turu niteliğinde. Kahvaltı ve yemekler de dahil iki kişilik odada kişi başı fiyat 2.150 TL.

Karadeniz ve Batum: Samsun Havaalanı’ndan başlayıp, 5 gece – 6 gün süren bu turda ziyaret edilecek yerler, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Uzungöl, Rize, Ayder, ve komşu şehir Batum. Tur boyunca pideler başta olmak üzere Akçaabat Köftesi, Laz Böreği, Hamsikuşu, Mıhlama, Balık Köfte, Hamsili Pilav, Mısır Ekmeği, Karalahana Çorbası, Kaygana, Kuru Fasulye, Tereyağlı Pilav, Kuymak, Turşu Kavurması, Kara Lahana sarması, Hamsiköy  Sütlacı gibi birbirinden lezzetli Karadeniz yemeklerinin yanı sıra Gürcü mutfağından lezzetler de tadılacak. 15-20 Ekim tarihleri arasında uçakla gerçekleşecek turun fiyatı, kahvaltı ve yemekler de dahil iki kişilik odada kişi başı 1.890 TL.
Dağların gözgesinde yolculuk: 15-20 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek turda, Erzurum, Kars, Iğdır, Doğubayazıt, Bitlis, Tatvan ve Van dolaylarında yer alan doğal ve kültürel varlıklar gezilirken, bölgeye has yöresel lezzetler de ayrı ayrı tadılacak. Kahvaltı ve yemeklerin yanı sıra özenle seçilmiş tüm yöresel menüler de dahil olmak üzere, iki kişilik odada kişi başı fiyat 1.990 TL. 

Ege lezzetleri: 15-20 Ekim tarihlerinde 5 gece – 6 gün sürecek tur, Ayvalık, Foça, Çeşme, Kuşadası, Didim, Bodrum, Tire, Birgi ve İzmir’i kapsıyor. Kahvaltı ve yemekler de dahil iki kişilik odada kişi başı fiyatı 1.540 TL.

Yedi renkli Doğu Akdeniz: 16 – 20 Ekim tarihleri arasında Klikya Medeniyeti mirasçısı olan Doğu Akdeniz Bölgesi’ne yolculuğu kapsayan tur, Adana, Mersin, Tarsus, Silifke, Anamur, Gazipaşa ve Antalya dolaylarında büyük bir keşif zevki yaşatacak. Kahvaltı ve yemekler de dahil iki kişilik odada kişi başı fiyatı 1.260 TL.

Ballıca’dan Hattuşaş’a: 16 – 20 Ekim tarihleri arasında 4 gece – 5 gün sürecek tur, Peskutan Çorbası ve Pezik Turşusu lezzetine sahip Sivas, ünlü kebabı ile Tokat, Baklalı Dolması meşhur Amasya, Topuz Kebabı ile ünlü Merzifon, tadılmaya değer Çatal Aşı ile Çorum ve 93 çeşit yiyecekle zengin bir mutfağa sahip Ankara’yı kapsıyor. Kahvaltı ve yemekler de dahil iki kişilik odada kişi başı fiyatı 1.150 TL.

Bir tutam Anadolu: 16 – 20 Ekim tarihleri arasında 4 gece – 5 gün sürecek turda, zengin bir İç Anadolu programı sunuluyor. Malatya, Elazığ, Kemaliye, Divriği, Sivas, Tokat, Amasya, Çorum’u ve yörelerin enfes lezzetlerini kapsayan bu turda kahvaltı ve yemekler de dahil iki kişilik odada kişi başı fiyat 1.440 TL.

Görkemli Kapadokya: Kayseri, Nevşehir, Ürgüp, Göreme ve Zelve’yi kapsayan bu turda, bu masalsı bölgenin gerçek yöresel mutfağın tadına varılıyor. Bu turun fiyatı, kahvaltı ve yemekler de dahil iki kişilik odada kişi başı 1.500 TL.

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Bu lokma başka LOKMA


Lokma dedinmi, İzmir gelir benim aklıma. Köşe başına kurulmuş bir lokma tezgahı ile önünde her yaştan, her kılıktan insanlar... Bakkal dönüşü elinde ekmeklerle eve giden çocuk da var kuyrukta, bir iş toplantısından yeni çıkmış takım elbiseli adam da, arka sokaktaki komşusuna beş çayına giden teyze de... Herkes sırasını bekliyor, sonra da sıcak sıcak lokmalarını alıp, “Allah kabul etsin” deyip, yoluna devam ediyor...

Bana gelen haberde yer alan “LOKMA” logosunun altında ise “çay – kahve- yemek” yazıyor. Anlıyorum ki bir lokanta burası. Merakla okuyorum haberin tamamını.

Rumeli Hisarı’nda, boğaza karşı bir mekanmış Lokma. Tam adresi Yahya Kemal Cad. no:18. Toplamda 300 kişi kapasiteli açık ve kapalı alanı varmış. Burada tadılabilecek birkaç lezzet işe şöyle: Fırınlanmış Keçi Peynirli Salata, burger ekmeğinin içinde karamelize soğan ve cheddar peyniriyle sunulan Lokma Burger, dilimlenmiş dana bonfile, közlenmiş patlıcan ve domates sos ile Patlıcan Dilimli Bonfile. 

Bu arada küçük bir not: Lokma, gecce.com tarafından 2011 yılının en iyi kahvaltı mekanı seçilmiş. Aklınızda buluna.