Minik kuş serçe

Geçen hafta Doğa Derneği’nden gelen maille öğrendim; Dünya Serçe Günü varmış! 20 Mart’ta gelen haber, “Bugün Dünya Serçe Günü... Amaç hayatımızın her anında sesi ya da görüntüsüyle yer alan bu canlılara dikkat çekmek” diyordu. Dünyadaki pek çok ülkede serçe nüfusunun hızla azaldığına dikkat çekerek, “Peki ya Türkiye’de?...” diye de soruyordu. İşte o an düşündüm bende parkta simidimi paylaştığım bu minik kuşları.

Minik serçeleri benden çok daha önce ve ciddi ciddi düşünen DoğaDerneği’nin Genel Müdürü Engin Yılmaz “bu küçük dostlarımız aynı zamanda bu dünyadaki varoluşumuzun ne anlama gediğinin de birer göstergesi.” diyor ve bahçesindeki, camının önünde veya yakınındaki parktaki serçeleri gözlemleyenleri, notlarını ve fotoğrafları Doğa Derneği ile paylaşmaya çağırıyor.

Çocukların dünyası

Memorial Sağlık Grubu’nun, çocukların hastane ve doktor korkularını yenmelerine yardımcı olmak ve kişisel yeteneklerini ortaya açığa çıkarmak için düzenlediği resim yarışması, bu yıl 9. kez düzenleniyor. Yarışmanın bu yılki konusu “Benim Dünyam…”

Yarışma, okul öncesi ve ilköğretim olmak üzere iki kategoride yapılıyor ve yarışmaya son katılım tarihi 15 Nisan. Resimlerin 35 cm x 50 cm ölçülerinde resim kağıdına, pastel boya ile yapılması ve resmin sağ arka köşesine ad soyad, yaşı, okul, veli adı soyadı ve telefonu bilgilerinin yazılması gerekiyor. Her yarışmacının bir kez katılım hakkı bulunduğu yarışmanın kazananları 22 Nisan 2013 Pazartesi günü, www.memorial.com.tr’den duyurulacak.

Ödüller ise şöyle: Birinciye Vestel Bilgisayar, ikinciye Vestel DVD LCD, üçüncüye Es Aras Bisiklet... 

İlk Banyo

Bu kez, okuduğum bir yazıyı değil, seyrettiğim bir videoyu paylaşıyorum. Görüntüler o kadar özel ki, paylaşmadan edemedim...

23 Nisan yaklaşırken - 1

Çocuk Karnavalı

Swissôtel The Bosphorus Istanbul’un, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında geleneksel olarak düzenlediği “Çocuk Karnavalı” bu yıl 28 Nisan Pazar günü saat 12:00 – 17:00 saatleri arasında düzenlenecek. Brunch ikramları, çocuk büfeleri, farklı yaşlara uygun oyun alanları, sevilen sanatçıların sürprizleri ile bol eğlenceli planlanan etkinliğin geliri, AÇEV’in eğitim konusundaki çalışmalarına aktarılacak.

Hayvanlar Karnavalı

Türkiye’nin en önemli oda müziği topluluklarından Borusan Quartet, piyanist Ferhan& Ferzan Önder ve BİFO solistleri, çocukların çok sevdiği ”Hayvanlar Karnavalı”nı iki gün üst üste seslendirecek. Memet Ali Alabora’nın anlatacağı bu özel hikaye, 21 Nisan 2013 Pazar günü 16.00’da ve 22 Nisan Pazartesi akşamı Süreyya Operası’nda seslendirilecek. Aslanın marşıyla başlayıp tavuk ve horozlar, katır, kaplumbağalar, fil, kangurular, akvaryum derken, solo viyolonselli kuğuya varan müzikli “Hayvanlar Karnavalı” kaçırılmayacak bir şenlik.

Sihirli Baloncuklar ve Sokak Oyunları

Alışveriş Merkezi Torium, 23 Nisan 2013, Salı günü gerçekleştirilecek “Crazy Bubble Show” ile hem küçüklere hem de büyüklere köpüklerden oluşmuş sihirli bir dünya vaad ediyor. Show, Torium 1. Kat Atrium alanında, saat 17.00, 18.00 ve 19.00’da olmak üzere üç kez izlenebilecek. Köpük gösterilerinin yanı sıra, yine aynı yerde hazırlanacak özel alanda çocuklar, 20 – 23 Nisan 2013 tarihleri arasında; sek sekten mendil kapmacaya, salıncaktan tahterevalliye kadar birçok eğlenceli sokak oyununu palyaçolar ve animatörlerle birlikte oynayabilecek.

Sinema Şenliği

Her yıl 23 Nisan haftasında düzenlenen Ülker Çocuk Sinema Şenliği, bu yıl da geleneği bozmamış. Türkiye çapındaki en yaygın çocuk şenliği olma özelliğine sahip Ülker Çocuk Sinema Şenliği, 20 Nisan 2013 Cumartesi günü 60’ın üzerindeki ilde çocuklarla buluşacak. Şenlik kapsamında Reef adlı çocuk filmi, tüm çocukların izlemeleri için bir gün boyunca ücretsiz olarak gösterilecek.

Mutlu çocuk yetiştirmek

23 Nisan yaklaşırken, mail kutuma gelen haberlerin çoğu da çocuklarla ilgili olmaya başladı. Becerebilirsem, 23 Nisan’dan önce, bu özel gün için planlanan organizasyonların tümünü bir yazıda toparlayacağım. Ama yine 23 Nisan vesilesiyle gelen bu yazıyı hemen paylaşmadan duramadım. Nihayetinde, hepimiz mutlu çocuklar yetiştirmek istemiyor muyuz?

Peki var mı bu işin sihirli bir formülü? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Merve Soysal Başa’ya göre mutlu çocuğun formülü şöyle: 

• Çocuk ile doğduğu andan itibaren güvenli bir bağ kurmak gerekir. Kucağınıza alıp, göz temasında bulunup, gülümseyerek konuştuğunuzda o bağ kurulmaya başlar. Bol bol kucağınıza alarak, fiziksel olarak da sevginizi gösterebilirsiniz. 
• Bebekleri veya çocukları mutlu etmenin en kolay yolu onunla oyun oynamaktır. İlla ki bir amacı olması gerekmez. Önemli olan beraberce keyifli vakit geçirmektir. Aktif bir şekilde beraberce oyunda yer almanız, çocuğunuzun dış dünyayı algılamasını kolaylaştırır, hayal dünyasını genişletir ve enerjisini doğru bir yere boşaltmasını sağlar.
• Kazanmayı ve kaybetmeyi, kendini güvende hissettiği aile ortamında oyunlarla öğretirseniz, çocuğun günlük hayattaki iniş çıkışlara karşı direncini arttırabilirsiniz.
• Çocuklara yaşlarına uygun konularda seçim şansları tanımak özgüveni destekleyici olacaktır.
• Ona karşı yaptığınız övgülerin zamanında olmasına özen gösterebilirsiniz.
• Olaylar karşısında yaptığı kötümser yorumlara alternatifler üretebilirsiniz.
• Yapılan yanlışlar karşısında bağışlamayı ve bağışlanmayı öğretebilirsiniz.
• Çocuğunuzu eleştirirken genellemelerden kaçınarak, sadece o durum veya davranışa özel bir yorum yapabilirsiniz.
• Beraber paylaştığınız zamanları sadece zorunluluklar veya sorumluluklar (ödevler, kurslar vs.) ile harcamadan, size özel keyifli organizasyonlar (evde sinema keyfi, beraber yemek yapmak, balık tutmak, şehir içinde keşif gezilerine çıkmak vs.) yapabilirsiniz.

İi ki dodun!

İi ki dodun!

İster büyük bir partiyle kutlansın, ister küçük bi yemekle... İster kutu kutu hediye açılsın, ister bir öpücük alınsın... Doğumgünleri özeldir! Benim gibi “özel gün kutlaması” sevmeyenler için bile... Hal böyle olunca, büyük ya da küçük, yapılacak kutlama için kafa yormak gerekir biraz. Bir de “ne hediye alsam?” meselesi vardır tabii.

Birileri tüm bunları düşünmüş ve iikidodun.com.tr'yi hazırlamış. Aslında sadece doğumgünleri için değil, tüm kutlamalar için, her şeyin bulunabileceği bi alışveriş sitesi burası. Toplamda dört ana başlıktan oluşuyor: “Pasta ve Yiyecek”, “Doğum Günü Çiçekleri”, “Hediye” ve “Organizasyon”.

“Pasta ve Yiyecekler” bölümünde en ünlü pastanelerin pastalarına ulaşmak mümkün. Hediye bölümünde yüzlerce alternatif var.  Organizasyon bölümü ise yapılacak bir doğum günü partisini daha farklı ve unutulmaz kılmak isteyenler için özellikle önemli.

Makarnanın Kitabı'nı yazdılar

Hani sabah-akşam yeseniz bıkmayacağınız lezzetler vardır ya... İşte benim için bu lezzet açık arayla makarna! Hani fıstığı bol tarafından pesto soslu olsa, ya da acı ayarı yerinde bi kıymalı sosla... mmm.. Ama makarnayla aramdaki aşk o kadar büyük ki, şart da değil benim için bu soslar. Biraz yoğurt ya da dolapta kahvaltıdan kalmış kırık beyaz peynir bile yeter bana. Hiçbiri olmadı, biraz sızma zeytinyağı.

Filiz Makarna, şef yazar Ebru Omurcalı ile birlikte, benim gibi makarna tutukunları için “Makarnanın Kitabı”nı hazırlamış. Kitapta, Anadolu’nun farklı kültürlerine ait yüzlerce tarif, makarna ile bir araya gelmiş. Edirne’den Van’a, Rize’den İzmir’e uzanan kitapta, çorba da var, salata da, tatlı da... 

Haydi uzaya gidiyoruz!

Bilim kurguyla pek iyi değildir benim aram. Aslında hiç iyi değil galiba. Mesela sinemada gişe rekorları kıran “gelecek zaman” filmleri hiç ilgimi çekmez benim. Mekanı uzay olan filmleri de izlemem. Ama “uzaya gitmek ister misin?” diye sorsalar, seve seve kabul ederim herhalde? Ne de olsa merak insanoğlunun doğasında var.

NASA Uzay sergisini bugüne kadar gezen 220 bin kişi, uzaya olan ilgisinden mi gitti buraya, yoksa benim gibi meraktan mı bilmem ama, yoğun ilgi nedeniyle sergi 14 Nisan’a kadar uzatılmış. Üstelik, bir bilet alana bir bilet hediye fırsatıyla!

Marmara Forum içerisinde yer alan Expo Center’da 2.500 m² alana kurulan ve ABD dışında yapılan en kapsamlı sergi olma özelliğini taşıyan NASA: Uzay Yolculuğu Sergisi, hafta içi her gün 10.00 - 22.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Sergide yer alan 300’den fazla parçanın yaklaşık 100 kadarı NASA koleksiyonuna ait, uzaya gitmiş gelmiş alet ve aksesuarlardan oluşuyor. Astronotların kıyafetleri, kullandıkları aletler, araçların orijinal bölümleri ve onlarca özel maket ile insanoğlunun uzay keşfine dair ilgi çekici içerik bir arada sunuluyor.

Tüm bunları görmenin bedeli, 25 TL. Öğrenciler ise 20 TL ödüyor. 

City's'deki Mahalle kitapçısı

AVM’lerdeki kitapçıların bizim aile için önemini daha önce şurada yazmıştım. Bu kez söz konusu olan yine bir AVM, haberin öznesi yine kitapçı. Ama bu kez konsept farklı!

Nişantaşı City's AVM'nin en üst katında yer alan Mahalle'nin kitapçısı misyonunu üstlenen Assouline’de modadan sanata, tasarımdan mimariye pek çok başlık altında sıralanan ve belirli ilgi alanları için hazırlanmış masa üstü kitaplarının dışında, Mahalle için özel olarak seçilmiş hediyelik eşyalar ve dekoratif aksesuarlar da bulmak mümkün.

Koşarken nasıl giyinmeli?

Düzenli yürüyüş yapmayı bile beceremeyen ben için, koşu bi hayal. Zaten evde bir koşucu var; o da bize yeter… Ama artık özellikle sahil yolunda, yürüyenler kadar koşanlara da sık rastlıyorum. Özellikle erkekler koşmayı daha çok tercih ediyor sanırım?! En azından benim gözlemim bu yönde…

Bahar geldi. Herkes zayıflama telaşında. Yürüyenler, koşanlar artmış. Hal böyle olunca, adidas’tan gelen bilgileri paylaşmamak olmaz. Koşuyorsanız ya da en azından buna niyetiniz varsa, okumanızda fayda olabilir.

Koşarken giyilmesi gerekenler konusunda adidas’ın önerileri şöyle:

•  Uygun ayakkabı seçimi ayak ve bacak, uygun kıyafet seçimi ise vücut sağlığı ve rahatlık açısından büyük önem taşıdığı için, ürünlerde kullanılan taban ve kumaş teknolojilerine dikkat edilmelidir.
• Ayakkabılarda kullanılan yastıklama teknolojileri ile hem konfor sağlanmalı hem de zemine doğru şekilde temas sağlanarak enerji tüketimi minimum, geri dönüşümü ise maksimum olmadır.
• Tekstil ürünlerinde kullanılan kumaşlar ise terlemeyi en aza indirerek oluşan teri dışarı atmalı ve vücut ısısını tüm spor boyunca ideal seviyede tutmalıdır.
• Koşu taytı veya kısa şortun yanı sıra, bayanlar için sporcu sütyeni de koşarken daha verimli ve etkili koşmayı destekleyen giysilerdir.
• Coolmax teknolojisine sahip çoraplar koşu için ideal bir seçim olarak pamuklu dokusu ve file kısımları sayesinde nemi ayaktan uzaklaştırıp ayağın serin kalmasını sağlar.

Adalar'a karşı kahvaltı

Adalar’ın özel bir yeri var benim için. Çocukken birkaç kez Büyükada ile Kınalıada’ya götürmüştü annem denize girmemiş için. Bir de Sedef’e giderdik ara ara. Ama Adalar’ı benim için özel yapan, 3 senelik Adalı hayatım. Heybeli’de, denizle, yeşille, Ada havasıyla dolu 3 sene!

İşte bu nedenle içinde Ada geçen haberler de bu sayfanın torpillilerinden olacağa benziyor.

Pendik'te, Adalar manzarasına karşı konumlanan Divan İstanbul Asia’da, Pazar günleri saat 12’den 3’e kadar özel bir brunch sunuluyor. Brunch menüsünde, pizzadan sushiye, zeytinyağlı enginardan Camembert peynirine kadar Türk ve Dünya Mutfağı’ndan birçok farklı lezzet var.

Çay, kahve ve meyve sularının dahil olduğu menünün kişi başı ücreti, KDV dahil 59 TL. 0-6 yaş grubu çocuklar için ücretsiz olan menü, 7 – 12 yaş grubu ise %50 indirimli.

Çikolata aşkı adına

Çikolataya sadece bir gıda gözüyle bakmak pek de doğru olmaz sanırım. Yani, en azından benim için öyle değil! Kahve eşliğinde güzel bir sohbet mi yapacağım arkadaşımla? Yanında illa ki çikolata! Akşam yemeğinin ardından gelişen tatlı krizimi mi bastırmak istiyorum? İlla ki bir parça çikolata! Evde kurabiye ya da kek mi yapacağım? Hamuruna illa ki çikolata! Bu liste uzarrr gider... Bütün bu çikolataların benim için tek ortak yönü, hepsinin bitter olması. Eskiden sütlü-bitter ayrımım yoktu ama herhalde artık alışkanlıktan, sütlü çikolata yiyemiyorum. Çok tatlı geliyor bana. %50-60’lık bir bitter ise favorim. Bittere en çok yakıştırdığım eşlikçi ise portakal ya da fıstık.

Ve dün gelen bi habere göre, çikolatayla ilgili bu seçimim gösteriyormuş ki, ben sert mizaçlıymışım! Biraz düşündüm, ama bilemedim? İnsanın kendiyle ilgili olarak objektif kararlar vermesi zor... Ama Evvie Çikolata Yönetim Kurulu Başkanı Şebnem Görgülü Ekinci böyle söylemiş.

Ekinci “Aslında çikolata kadının ta kendisidir. Çikolataya bu bağlılığımız da onda, kendimizi görüyor olmamızdan geliyor” diyor ve çikolata seçimine göre kadınları şöyle sınıflandırıyor:

“Bitter çikolatayı seven kadınlar, diğerlerine göre daha ciddi ve işe düşkün. Onlar pek çok işi bir arada yürüten,10 parmağında 10 marifet olan kadınlar.

“Sütlü çikolata severler, ofisinizdeki her işe koşan ve herkesin sevdiği iş arkadaşınızın ta kendisidir.

“Beyaz çikolata kadınlar, cıvıl cıvıl, içindeki çocuğu durduramayan kişilerdir ve her yaşta genç kalmayı başarırlar.

Siz hangi kadınlardansınız?

Suadiye'deki İtalyan

İstanbul’da, dünya mutfağından örnekler sunan restoranların menülerinde, İtalyan lezzetleri başta geliyor sanırım? Bu restoranlardan birisi de, Anadolu yakasında, Suadiye’deki La Mia Luce. Başlangıç için carpaccio pollipo, calamari gamberi fritti, involtini di salmone; salatalardan in salate saporita, insalate di filetto; makarnalardan linguine alla vongole, penne camberi e zucchine; pizzalardan funghi porcini, verdure ve vitello tavsiye edilenler arasında. La Mia Luce’nin tatlı ve içki menüsü de oldukça zengin. Mocca pie ve nopolone, sadece bu mekana özel iki tatlı. Menüdeki diğer lezzetler ve detaylı bilgi için şuraya tıklayabilirsiniz.

Kahvaltı, caz ve sanat

Nişantası’nda, sanat temalı mimarisiyle dikkat çeken The Sofa Hotel, Pazar günlerini özel bir etkinliğin mekanı olacak. The Sofa Hotel’in sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapan yenilikçi ve özgün mekânı Hallarts’ta, her Pazar brunch ve caz buluşmaları gerçekleştirilecek.

The Sofa Hotel’in özel olarak ürettiği ekmeklerin ön plana çıktığı brunch, saat 11.00’de başlıyor. Caz müziğin başarılı temsilcilerinin konserlerinin başlama saati ise 14:00.

Çocuklar da unutulmamış. Büyükler zengin kahvaltının ve iyi cazın keyfini çıkarırken, çocuklar da PACE Çocuk Sanat Merkezi’nin, 3-12 yaş arası genç sanatseverler için düzenlediği workshoplara katılabilecek. 

AVM’nin nimetleri

AVMsevengiller tayfasından değiliz biz ailece. Arada bir gidiyoruz tabii ama bu gidişin nedeni çoğunlukla sinema oluyor. En fazla film sonrası bir şeyler atıştırmaca ve birkaç dükkana girip çıkmaca. Alışveriş için çoğunlukla esnaf dükkanlarını tercih ediyoruz. Hem nazımızla biraz daha oynansın, hem de pazarlık payımız olsun diye. Zeyno’yu AVM için kandırmanın da iki yolu var: Sinema ve kitapçı. Hatta henüz sinemada film izleyebilecek yaşta değilken, tek seçenek kitapçıydı. Mesela İzmir’de Agora içindeki Remzi’de birkaç saat geçirmişliğimiz vardır. Bu nedenle Trump’taki “Can’lı Kitap Günleri”ni duyunca paylaşmadan edemedim.

TrumpAlışveriş Merkezi’nde bu hafta sonu itibarıyla başlayacak olan etkinliğin ilk konuğu, şu sıralar Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisinde oynayan oyuncu Mine Tugay olacakmış. Can Çocuk Yayınları ve D&R işbirliğiyle ücretsiz olarak gerçekleştirilecek okuma etkinliğinde, Mine Tugay çocuklara hikayeler  okuyacak. Etkinlik, 13.30 – 14.30 saatleri arasında Trump Alışveriş Merkezi Özel Çocuk Katı’nda (B3 Katı).

Çocuklara sağlıklı abur cuburlar

Ne kadar çabalarsan çabala, çocuğunu albenili abur cuburlardan %100 uzak tutmak zor. Hatta neredeyse imkansız! Çocuklar için özellikle dikkat çekici hale getirilmiş reklamlar var... Paketleri yine çocuklar için şıkırtılı pıkırtılı hale getirilmiş market yiyecekleri var... Bunları ballandıra ballandıra anlatan arkadaşlar var... Diyelim ki, tüm bunları atlatmayı becerdiniz, parkta bahçede çocuğunuza bunları sunan diğer büyükler var! Çocuk sahibi aileler olarak “ben çocuğuma hiç abur cubur vermem” diyerek büyük konuşmaya gerek yok. Ama yapabileceklerimiz var elbette. İyi alternatifler oluşturmak.

Ben Zeyno için evde cips yapıyorum mesela. Sinemaya giderken kendi mısırımızı patlatıp, yanımıza alıyoruz. Kutulu meyve suları yerine evde sıkıyoruz meyve suyunu. Aslında hazırının tadını hiç sevmesede, sırf ambalajları yüzünden istediği çikolatalı sütü de evde hazırlıyorum. Kekleri, kurabiyeleri evde birlikte yapıyoruz. Gazlı içecekler yerine tercihimiz ayran... Bunlar en basit olanları.

Bir de bu işe daha ciddi kafa yoran anneler var. Miss Cilek bloğunun yazarı İpek Kuşcu da bu annelerden biri. Kuşcu, “Abur Cubura En Güzel Alternatifler” kitabında, endüstriyel abur cubur gıdalara, en az onlar kadar çekici ve albenili alternatifler sunuyor. Ev yapımı çikolatadan, zeytin ve badem ezmelerine, ballı kuru meyveli dondurmadan, rengârenk akıtmalara, enerjik karıncadan, patates dinazoruna toplam 75 tarif var bu kitapta.

Birinci baskısı Ekim 2012’de yapılan kitap 96 sayfa ve HayyKitap’tan çıkmış. 

59 ünlü kadın, kadınlar için bir arada

Pek hoş değildir benim aram özel günlerle. Mesela Sevgililer Günü, ezelden beri hiçbir şey ifade etmez bana. Anneler – Babalar Günü’nde sırf gönülleri olsun diye ararım annemi-babamı. Bu günlerdeki tüketim çılgınlığını da pek hoş karşılamam. Ama bu özel günlerin bazıları da işe yaramıyor değil. Mesela Kadınlar Günü. Bu seneki Kadınlar Günü’ne birkaç gün kala, “kadınlarla” ilgili birçok proje de açıklanmaya başladı. Ülkemizde kadınlarla ilgili alınması gereken çok yol var. Zira durum hiç de iç açıcı değil maalesef. Ne köylerde, ne şehirlerde!

İşte bu günlerde açıklanan kadın odaklı projelerden birisi de “Her Ses Bir Nefes 2”. Proje kapsamında düzenlenecek fotoğraf sergisinin amacı şöyle belirlenmiş: “Tüm Türkiye’de kadın sorunlarına karşı, çözüm odaklı toplumsal bir bilinç edinmeyi ve bireysel çarelerden çok kolektif çabalarla çözüme ulaşılabileceği bilincini kamuoyuyla paylaşmak.” Böyle anlatınca çoğunluk tarafından anlaşılması zor. Bu projenin çoğunluk tarafından algılanmasını ve dikkat çekmesini sağlayacak şey, 59 ünlü kadının bir araya getirilmiş olması.  

Objektif karşısına geçen 59 ünlü kadın, iki farklı konsept için poz vemişler. İlk konsept için puslu ve kirli bir camın arkasından bakarak, susturulmuş ve baskılanmış kadını ifade etmeye çalışmışlar. İkinci konseptte içinde poz verilen ağ ise kadının engellenmesini ifade ediyor.  

Projeye gönüllü olarak destek veren isimlerden bazıları şunlar: Ayşenur Yazıcı, Bennu Yıldırımlar, Buket Dereoğlu, Derya Alabora, Hande Kazanova, Hande Subaşı, Hilal Ergenekon, Ivana Sert, İpek Tanrıyar, Nazlı Tolga, Suzan Kardeş, Tuluhan Tekelioğlu, Zeynep Tunuslu.

Ödüllü şaraplara özel menü

Galiba hem yenilen yemeğe, hem de bulunulan ortama göre değişiyor insanın içki seçimi. Bir akşamüstü, gün batımında, deniz kenarında ise mesela insan; en çok buz gibi bir bira istiyor canı. Yanında biraz tuzlu fıstık ya da birkaç midye dolma ile. Boğazda, arkadaşlarla yenecek balığın eşlikçisi rakıdır genelde. Kadehler doldurulur, buzlar atılır, şerefe kaldırılır. Özel bir kutlamanın, geç yenen şık bir öğlen yemeğinin içkisi ise şaraptır. Beyaz, kırmızı ya da rose... İçindeki renk hiç fark etmez, en güzel dilekler için kaldırılır bu kez kadehler; çoğunlukla da romantik bakışlar eşliğinde. Bu haberin konusu da şarap.

Ardı ardına çıkardığı beyaz, rose ve kırmızı şaraplarla dikkat çeken, “şato tipi” yüksek nitelikli şarabın yeni temsilcisi Suvla Şarapları, “yarımadanın asırlık yerel üzümlerinden” ürettiği yeni serisini de hazırlamış. Suvla Kınalı Yapıncak 2012’nin ilk kez şarap severlerle buluşacağı “What a wine lunch”, mart ayı boyunca her çarşamba ve cumartesi öğlen Topaz’da.

Menüde Amuse bouche olarak tatlı brokoli veloute buharda kuşkonmaz/kavrulmuş badem/parmesan air, başlangıç olarak körpe enginar/limon talaşında tütsülenmiş karides & ahtapot/avokado relish/mandalina köpüğü ve Suvla Kınalı Yapıncak, arada Saray usulü keklik etli piruhi, cevizli tatlı biber köpürtme ve Suvla Cabernet Sauvignon Cabernet Franc Roze 2011, ana yemek olarak dana yanağı ve sekiz saat kök sebzeler ile pişirilmiş üç sebzeli emulsion/merlot suuce ve Suvla Sur Merlot, Cabernet Sauvignon, Cabernet Franc, Petit Verdot 2010, tatlı olarak Bolu cevizli balkabağı bordür/körpe ceviz reçeli Afyon manda kaymağı sunuluyor. Bu özel menünün fiyatı ise 90 TL.

Rezervasyon için (0212) 240 10 01’i arayabilir, Suvla şaraplarıyla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kutu kutu sürpriz!

“Miniklerin eğlenceli, yaratıcı ve sürprizlerle dolu oyun arkadaşı Bardabas, bu aya özel aktivite kutusuyla minikleri uzaya çıkarıyor.” diyordu tanıtımın ilk cümlesi. Ne olduğunu hiç anlamadım! Bu nedenle haberin devamını okumadan, şuraya tıklayarak Bardabas’ın web sayfasına gittim. Tüm detaylar oradaydı ve okudukça anladım ki, Bardabas, özellikle benim kızım gibi, işi oyuncaklarla değil de boya, kağıt ve makasla olanlar için süperdi! İçinden prenses şatoları, takvimler çıkan kutuları kaçırdığımıza da üzüldüm...

Özetle, Bardabas 2-10 yaş grubu çocuklar için hazırlanan bir kutu. Bu kutunun her ay ayrı bir teması var. Aynı tema altında şekillenmekle birlikte, kutunun içeriği de çocukların yaş gruplarına göre değişiyor. Bir nevi dergi aboneliği gibi düşünün bunu. Her ay tek tek alabileceğiniz gibi, abone olarak da alabiliyorsunuz. –ki böyle daha ucuza geliyor tabii- Eğer abone olursanız, ilk kutu 2-5 iş günü içinde, diğer kutular ise her ayın ilk haftası gönderiliyormuş. Kargo ücretsiz.  Oldu olacak fiyatları da yazayım: Tek kutu 39 TL. 3 aylık abonelik 36 TL/ay, 6 aylık abonelik 32 TL/ay, yıllık abonelik ise 29 TL/ay. Ödemeyi, kutunuz kapıya geldiğinde yapıyorsunuz.

Gelelim bu ayki Bardabas kutusuna. Bu ayki kutunun konsepti uzay. Uzay konseptinde birçok farklı aktivitenin yer aldığı Bardabas kutusunda iki ayrı kitap da bulunuyor. 5-7 yaş dönemindeki çocuklara gönderilen kutuda yer alan “Uzay Kaşifleri” kitabında (Final Yayınları) uzay, çocuklara onların anlayacağı dilden keyifli bir şekilde anlatılıyor. Final Yayınları güvencesi ile hazırlanmış kitapta, astronotlar ne yapar, uzay gemisi ve roket nedir, mekanizması nasıl çalışır, uzaydaki araştırma ve incelemeler nelerdir gibi bilgiler anlatılıyor. Ayrıca Bardabas’ın uzaydaki maceralarının anlatıldığı “Uzay Yolculuğu” kitabı da kutudan çıkan bir diğer sürpriz.