28 Şubat 2013 Perşembe

Bu Pazartesi diyete mi başlasak?



İki sene önce, birkaç kilo fazlalığımı bir uzman gözetiminde vermek üzere diyetisyene başvurduğumda, en büyük sorunum mutfaktan çıkamamak olmuştu. 2 ay sonunda havlu atana kadar, mutfakta sürekli salata malzemesi yıkar ya da sebze soyar olmuştum. İşte bu sorunu iyi bildiğimden, bu haberi duyar duymaz hemen paylaşmak istedim. Artık, siz neredeyseniz, diyet yemekleriniz oraya geliyormuş. Bu işi yapan ise Rafinera

Rafinera'nın, 1100 -  1500 kkal/gün özellikli De-Light ve 1600 - 1900 kkal/gün özellikli Fit&Well adında iki temel beslenme planı var. Her biri özel hesaplamalar yapılarak hazırlanan menülerin fiyatları arzu edilen öğünlere göre değişiklik gösteriyor ama ortalama fiyat, günlük 20 TL'den başlıyor.

Peki sistem nasıl işliyor?

Önce siz hedefinize uygun olan menüyü seçiyorsunuz. Rafinera, bu günlük kalori hedefinize uygun, diyetisyen tarafından hazırlanmış ve Dünya Sağlık Örgütü'nce kabul edilmiş yiyeceklerle oluşturulan menünüzü, günlük 5 öğüne bölünmüş şekilde hazırlıyor, pişiriyor ve hijyenin üst düzeyde tutulduğu bir sistemle paketliyor. Hazırlanan paketiniz, soğuk zincirin korunduğu özel bir kuryeyle kapınıza kadar getiriliyor.

Sitemle ilgili daha çok bilgiye ve örnek menülere buradan ulaşabilirsiniz

Hazır bahar da geliyorken, bu Pazartesi diyete mi başlasak acaba?


25 Şubat 2013 Pazartesi

“hayat ver”mek için kamera karşısına geçtiler



Zor bir konu bu bence. Bir yanda organ yetmezliği nedeniyle çok zor bir hayat devam ettiren ve içlerinde bir ümitle bekleyen 65 bin kişi, diğer yanda organlarını bağışlama kararı alamayan milyonlarca insan.

Bu kez ünlü isimlerin desteğiyle dikkat çekiliyor bu konuya. Prof. Dr. Yalçın Polat başkanlığındaki Organ Nakli Bilinçlendirme Platformu tarafından gerçekleştirilen ve “Her Bağış Yeni Bir Hayattır” sloganından yola çıkılan “Hayat Ver” sosyal sorumluluk projesi, Türkiye’nin en ünlü isimlerini bir araya getirmiş.

Ahu Sungur,  Aslı Tandoğan, Bengü, Çolpan İlhan, Derya Büyükuncu, Evrim Solmaz, Gökhan Türkmen, Hülya Koçyiğit, İlker İnanoğlu, İsmail Hacıoğlu, Keremcem, Merve Sevi, Murat Başoğlu, Mustafa Ceceli, Naz Elmas, Niran Ünsal, Oya Aydoğan, Rasim Öztekin, Selda Alkor, Sema Keçik, Yeşim Ceren Bozoğlu, Yetkin Dikinciler, Yıldız Kenter, Zeynep Beşerler ve Zeyno Günenç’in hem fotoğrafları hem de mesajları ile yer aldığı Hayat Ver” projesi kapsamında; organ nakli bekleyen ve organ nakli olmuş bir hastanın hayata bakışı  aynı karede çarpıcı şekilde kurgulanmış. 


Dev yürekli minik adam



Geçen haftalarda, bir kitap ulaştı elime; adı 670 Gram ile Hayata Tutunmak. Elimde okumakta olduğum kitabın son sayfalarındaydım. O biter bitmez, masamın üstünde duran bu kitaba başladım. İnci Candemir’in kaleme aldığı kitap, annesinin karnında henüz 5,5 ayı geride bırakmışken, 670 gram ağırlığında dünyaya gelen prematüre Can ile ailesinin birlikte geçirdikleri 130 günlük hayata tutunma mücadelesini anlatıyor. Kendimin ve ailemdekilerin sağlığı için şükrede şükrede, kızımın ufak sağlık sorunlarını dert etmemem gerektiği konusunda kendime telkinde buluna buluna, sonunun mutlu bittiğini bilsemde, zaman zaman gözlerimin dolmasına engel olamadam bir solukta okudum.

Kitap yazım hatalarıyla ve cümle düşüklükleriyle dolu. Başka bir kitapta bu kadar hatayla karşılaşsam, biraz da sahip olduğum meslek hastalığı nedeniyle, sonunu getiremeden bırakırdım herhalde? Ancak bu kitaptaki hikaye o kadar etkileyici ki, bu hatalara hiç takılmadım bile. Hem belki, gelecek basımlarda bu hatalar düzeltilir? İyi de olur...


23 Şubat 2013 Cumartesi

Anadolu Efes'e sürprizin kamera arkası


Son 2 gündür, Facebook'taki arkadaşlarımın çoğu, beğeniyle aynı videoyu paylaşıyor; Anadolu Efes oyuncularının haberleri olmadan rol aldıkları yeni reklam filmi. Son dönemin en etkili viral çalışmalarından birisi bence de. Geçtiğimiz yıl taraftarları için kamera karşısına geçen Anadolu Efes Spor Kulübü oyuncuları, Duman’ın "Senden Daha Güzel" şarkısını seslendirmişti. Bu kez aynı şarkıyı Anadolu Efes taraftarları, oyuncular için seslendirmiş. Hem de büyük bir sürprizle. Videoyu izlerken, "düşünene helal olsun" demekten kendimi alamadım. 

Ve bugün, bu videonun kamera arkası görüntüleri geldi bana. Bu görüntüleri keyifle izlerken de, "emeği geçen herkesin eline, yüreğine sağlık" dedim gönülden.

Buyrun son günlerin meşhur videosu... Hem de kamera arkası görüntüleriyle...





21 Şubat 2013 Perşembe

Korsan kitapta top 10



Zincir kitabevlerinin, büyük müzik marketlerin top 10 listelerine ne zaman denk gelsem şöyle bir göz atarım. Kim en çok okunmuş, kim en çok dinlenmiş... Arkadaşımdan cd kopyalamışlığım, netten film, müzik indirmişliğim vardır ama bugüne kadar hiç korsan kitap almadım. Ancak ne yalan söylleyeyim, bu korsan abilerin naylon üstü yer tezgahlarının önünden geçerken adımlarım biraz yavaşlar, son çıkan kitapları yerde gören gözlerim de şaşırır... Birkaç gün önce, bu şaşkınlığımın haklılığını gösteren bir haber ulaştı.

Habere göre, bugüne kadar en çok satan 50 kitabı basarak yaz aylarında sattıktan sonra kenara çekilen korsanlar, strateji değiştirmişler. Long-seller (her zaman satan) kitaplara da el atan korsanların matbaaları artık tüm yıl boyunca aralıksız çalışıyormuş. Ve asıl bomba: Korsan kitaplar, seyyar satıcıların yanı sıra dağıtım şirketlerinin ağını da kullanarak yayınevlerinin raflarına kadar ulaşıyormuş!

Ve işte korsan kitapta top 10 listesi

Nar Ağacı - Nazan Bekiroğlu - Timaş
Efsane (Bir Barbaros Romanı) - İskender Pala – Kapı
Doğudan Uzakta - Amin Maalouf – Yapı Kredi
Çıplak Deniz Çıplak Ada - Yaşar Kemal – Yapı Kredi
Grinin Elli Tonu serisi - E.L. James - Pegasus
Şeytanı Uyandırma - John Verdon – Koridor
Aklından Bir Sayı Tut - John Verdon - Koridor
Küçük Mucizeler Dükkanı - Debbie Maccomber – Martı
Karatay Diyeti - Canan Karatay- Hayy Yayınları
Havaya Uçan At – Damla


20 Şubat 2013 Çarşamba

Kış kilolarından kurtulmak için ilk adımlar



Takvim yapraklarına göre baharın gelmesine sayılı günler kaldı ama hava hala çok soğuk! Kış, giderayak iyice hissettiriyor kendini. Hal böyle olunca, kilolar da, kışlık kıyafetlerin altında çaktırmadan artmaya devam ediyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Sanem Apa’nın, kışı kilo almadan geçirmek için 10 kolay önerisi var. Baharla birlikte pek çoğumuz spora, yürüyüşe, diyete başlayacağız ama belki de şimdiden bu önerilere kulak vererek işe başlayabiliriz.

Aslında bana ulaşan yazı oldukça uzundu. Her bir önerinin açıklaması da vardı. Ama ben sadece başlıkları paylaşıyorum. Zaten insan başlıkları okuyunca ne yapması gerektiğini gayet iyi anlıyor. Yine de, ola ki detay isterseniz, yorum bırakmanız yeterli...

1. Taze besinleri seçin
2. Renkli beslenin
3. İşlenmiş karbonhidratlardan uzak durun
4. Protein tüketin
5. Doymuş yağları sınırlayın
6. Krema değil çorba tüketin
7. Kış aylarının ritüellerini sınırlayın
8. Omega 3 yağ asitlerini tüketin
9. Su için
10. Kış döneminde de aktif olun


Pizzacıda tatlı yenir mi?



Şahsen tatlısını, şık bir pastanede ya da tatlıları iyi bir kahvecide yemeyi tercih edenlerdenim ben. Bir de aceleye gelmemeli tatlı yeme işi. Uzun uzunnn, tadını çıkara çıkara, mümkünse güzel bir sohbet eşliğinde olmalı. Ama yine de, Pizza Hut’ın tatlılarıyla da iddialı olduğunu akılda tutmakta fayda var. Tatlı krizinin ne zaman tutacağı belli mi olur?

Pizza Hut’ın tatlı menüsünde, sufleden tiramisu ve vanilyalı dondurmaya, mozaikten Panna Cotta ve dondurmalı Crumble’a kadar birçok seçenek var. Tatlıyı ve kahveyi tek menüde tatmak isteyenler için, 6 TL’lik promosyonlu tatlı menüsü de var. Bu menü dahilinde, kahvenin yanında tiramisu, sufle veya mozaik pasta seçmek mümkün.




16 Şubat 2013 Cumartesi

Alışılmışın dışında lezzetler



Ülkemizde Avrupa ya da Uzakdoğu mutfağından özel lezzetler sunan restoranların sayısı hiç de az değil. Ama “Moğol Barbeküsü” konseptinin Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi Go Mongo.

Go Mongo tarafından Türkiye’ye getirilen restoran konseptinde, alışılagelmiş restoranlardan farklı olarak kendi seçtiğiniz karışımı oluşturuyor, pişirilirken izleyebiliyor, kokusunu alabiliyor ve ardından tadabiliyorsunuz.

Go Mongo’nun zengin menüsü ise hepsi keşfedilmeyi bekleyen, alışılmışın dışında lezzetlerle dolu. Farklı sebze çeşitleri ve yer fıstığı sosuyla hazırlanan Tay sebzeleri, hem sağlıklı bir seçenek olması hem de damakta kalıcı lezzetiyle özel tatlar arasında yer alıyor. Go Mongo’nun sıra dışı lezzetlerinden bir diğeri ise, birçok farklı ürünün tadına aynı anda varabileceğiniz Gobi. Tatlı ve ekşi soslu tavuk parçalarının yanında soğan, üç renk biber ve ananas ile hazırlanan Gobi, gerçek bir Moğol lezzeti.

Go Mongo hakkında daha fazla bilgiye şuradan ulaşabilirsiniz.




Dışarıda yemek yemeyle ilgili her şey



Uzun yıllardır görmediğiniz arkadaşınızla bir akşamüstü çayımı içeceksiniz? Ya da sevgilinizle başbaşa romantik bir yemek yemek mi istiyorsunuz? Ailenizle dışarda güzel bir kahvaltı ya da iş arkadaşlarınızla yiyeceğiniz güzel bir öğle yemeği... Hepsi için tek bir sorunun yanıtı gerek. Nerede?

Dışarıda yemek yemeye ilişkin her şey, artık tek adreste: Papyon.com. Yemeksepeti’nin yeni projesi Papyon.com üzerinden, şehrin en popüler ve en seçkin yeme içme mekanlarının menülerine, fotoğraflarına, güncel bilgilerine ve ziyaretçi yorumlarına ulaşmak mümkün. Ayrıca bu adres üzerinden online olarak rezervasyon da yapılabiliyor. Papyon.com, şu an için İstanbul, Ankara, İzmir ve Bodrum’da 600’dan fazla seçilmiş mekanı kapsıyor.




13 Şubat 2013 Çarşamba

Bu dükkan İyi Dükkan



Şu sıralar çoğumuz sağlıklı gıdalara kolayca ve güvenle ulaşmak için uğraşıyoruz. Kimi zaman kilometrelerce öteden gelecek siparişlerimizi bekliyoruz bunun için, kimi zaman becerebildiklerimizi kendimiz üretmeye çalışıyoruz. Suadiye Kaptan Arif Sokak’ta açılan İyi Dükkan, sattığı organik ve yöresinden doğal ürünlerle sağlıklı gıda arayanlara yeni bir alternatif.

Bolu’dan köy yumurtası, Ordu’nun fındıkları ile üretilen organ pekmezli fındık kreması... Belçika’dan Green Dream organik çikolatalar, Le Pain des Fleurs markalı organik ve glutnsizatıştırmalıklar... İyi Dükkan’ın raflarında sadece ülkemizden değil, dünyanın dört bir yanından lezzetler var.

İyi Dükkan’a taze taze gelen ürünleri Facebook.com/iyidukkan adresini takip ederek ya da 0 216 384 58 32 numaralı telefondan öğrenebilirsiniz.



Doğa, keşif ve macera... Bu filmlerde hepsi var



Türkiye'nin, doğa, keşif ve macera konulu, ilk ve tek film festivali olan Dağ Filmleri Festivali, 28 Şubat'ta, İstanbul Beyoğlu'nda, izleyicileriyle buluşuyor. 4 Mart'a kadar sürecek festivale, Fransız Kültür Merkezi ve Galatasaray Aynalı Geçit ev sahipliği yapacak.

Festival boyunca, dünya festivallerinde gösterilen 500’den fazla film arasından seçilen, 10’u yerli 31’i yabancı olmak üzere toplam 41 film gösterilecek. Filmler, “Ülkemizden”, “Dünyadan”, “Keşif Ruhu”, “Doğa-Çevre-İnsan”, “Su Dünyası”, “Bisiklet”, “Kayak”, “Autrans Özel Seçkisi” ve “Doğa Filmleri Yarışması Finalistleri” olmak üzere, 9 tema başlığı altında toplanıyor.

İtalyan dağcı Simone Moro’nun Everest tırmanışı, İstanbul’dan Fransa’nın Chamonix kasabasına bisikletleriyle ulaşan ve geçtikleri ülkelerdeki dağların zirvelerine tırmanan İzmir’li sporcuların serüven dolu yolculuğu, volkanik İran coğrafyasında keşif yolculuğuna çıkan kayakçılar, Himalayalar’ın keşfedilmemiş kanyonu Chamje Khola’yı geçmeye çalışan kaşiflerin serüveni, yeryüzünün en yüksek irtifasında ve dünyadan en kopuk yaşayan topluluğu Afgan Kırgızları, çok ciddi bir kaza geçirmesine rağmen spordan uzaklaşmayan kayakçının hikayesi, Fransa’nın en ünlü denizcisi ve açık deniz yarışçısı “Profesör” lakaplı Eric Tabarly’nin hayatı, ultra maraton koşucusu Alper Dalkılıç’ın dünyanın 4 büyük çölünü aşarak “Grand Slam” ünvanı alışı ve daha fazlası bu festivalde.

Çocuklar da unutulmamış. Festival, bu yıl ilk kez bir çocuk filmini programına alıyor “Katerina ve Sihirli Rastlantı”. Çocuk ve çocuk kalanların kaçırmaması gereken film, 8 yaşındaki Katerina’nın doğayla olan ilişkisini anlatıyor.

Tüm film gösterimlerinin ücretsiz gerçekleştirileceği festival kapsamında; kitap sergileri, söyleşiler ve ödüllü yarışmalar da düzenleniyor. Festivalin programıyla ilgili bilgi almak ve etkinlikleri takip etmek için, buraya ya da buraya tıklayabilirsiniz.




12 Şubat 2013 Salı

Çocuklar bilim ve tasarımı keşfediyor


Fulya’daki Bilim Merkezi, mart ayında çocuklara yönelik yepyeni atölyelerle bilim ve tasarımı bir araya getiriyor. Yaşları 5 ile 13 arasındaki çocuklara yönelik eğlenceli ve öğretici atölyeler, çocukların yaratıcılıklarını geliştirmenin yanı sıra bilimin temel ilkelerini keyifli bir yöntemle çocuklara öğretiyor.

Çocukların tasarım yönlerini keşfetmelerine yardımcı olmak amacıyla üç farklı atölye gerçekleştirecek. 2 Mart Cumartesi günü düzenlenecek atölyeye katılacak çocuklar, “Kuşlar Aç Kalmasın” diyerek, soğuk havalarda yem bulmakta güçlük çeken kuşlara özel yemler hazırlayacak. 9 Mart Cumartesi günü düzenlenecek Alçı ile Yeni Yüzler - Tasarım Atölyesine katılan çocuklar, en sevdikleri çizgi karakterleri baştan tasarlayacak ve portakal kabuğundan hayallerindeki gece lambasını tasarlayacaklar. 16 Mart Cumartesi ise çocukların üç boyutlu düşünüp yaratıcılıklarını ölçebilecekleri Kil Atölyesinde temel şekillendirme yöntemleriyle kilden heykeller yapılacak.

16 Mart Cumartesi günü gerçekleşecek diğer bir atölye, “Denizlerde Yaşam ve Dinozor-Fosil”. Çocuklar bu atölyede, önce deniz altındaki yaşamı keşfedecek, ardından da dinozorların dünyasında gizemli bir yolculuğa çıkacak.

23 Mart Cumartesi günü yapılacak Eğlenceli Deneyler Atölyesi’nde ise katılımcı çocuklara evde de yapabilecekleri pratik deneyler öğretilecek.

Mart ayının son atölyesi, çocuklara çok farklı bir bilim deneyimi yaşatmayı amaçlayan Einstein ve Beyin Takımı – Tiyatrolu Bilim Atölyesi. 30 Mart’ta düzenlenecek atölyede, Einstein, Newton, Leonardo da Vinci, Mimar Sinan gibi önemli bilim insanları ve çalışmaları, kostümler ve eğlenceli skeçlerle öğrencilere tanıtılacak.

Saat 13.00 başlayan tüm atölyelerin kayıt ücreti ise kişi başı 30 TL ve kayıtlar kontenjanla sınırlı.





Brunch-art


Le Méridien İstanbul Etiler, sahiplendiği sanat konseptiyle çocukları küçük yaşta modern sanatla tanıştırmayı hedefliyor. Bu amaçla, hem çocuklar hem de aileleri için farklı, eğlenceli ve sanat dolu bir gün olarak tasarlanan “Brunchart” etkinliği 17 Şubat’ta başlıyor.

Her yaş grubuna özel olarak planlanan, her hafta değişen ve iki saat süren etkinlikler, uzman eğitimciler eşliğinde 2-4 yaş grubu çocuklara özel kesme, boyama, farklı şekiller ve konseptler, 5 yaş ve üstü çocuklara ise sanat, yaratıcılık ve eğlence konseptleriyle gerçekleştirilecekmiş.

“Brunchart”a katılım ücreti 8 yaşa kadar olan çocuklar için ücretsiz, 8-12 yaş %50 indirimli ve yetişkinler için 100 TL. Brunchart etkinliğinin, yıl boyunca farklı periyotlarda devam etmesi planlanıyor.

Detaylı bilgi ve rezervasyon için: 0212 384 00 00’ı arayabilirsiniz.

11 Şubat 2013 Pazartesi

Hem yapın hem tadın


Divan Lokanta’da, Mart ayı boyunca Risotto Günleri düzenlenecekmiş. 2 Mart’ta başlayıp, Mart ayı boyunca devam edecek risotto yapım kursuna katılarak, risotto yapımının inceliklerini Divan Grubu Executive Şefi Giancarlo Gottardo’dan öğrenebilirsiniz. Katılımın 15 kişiyle sınırlı olduğu kurs, her Cumartesi 12.00 – 14.00 saatleri arasında Elmadağ’daki Divan Lokanta’da. Kursun katılım bedeli 85 TL.

"Ben risotto yapmak değil, sadece tatmak istiyorum" diyenler, tüm ay boyunca Divan Lokanta’nın ve tüm Divan Pubların menüsünde yer alacak 5 farklı spesiyali deneyebilir. Badem, roka ve pesto soslu; kuşkonmaz ve safranlı; siyah mürekkep ve brokolili, Akdeniz stili ve porçini mantarlı risotto çeşitleri, pirincin gurme halini sevenleri bekliyor olacak.




Etin halleri...


T-bone biftek, dana pirzola ya da antrikot... Bonfile, kemiksiz kaburga ya da kuzu pirzola... Bir bilenin elinde, bir de ızgarada pişerse, tadına doyum olmaz bu etlerin. Evde pişirirken hakkını vermek içinse, birkaç püf noktasını iyi bilmek gerekir.

Mövenpick Hotel Istanbul 13-24 Mart 2013 tarihleri arasında, taze baharatlar ve soslarla marine edilerek hazırlanan biftek çeşitlerini klasik tatlardan yenilikçi yorumlara uzanan geniş bir yelpazede sunacakmış.

İtalyan Başaşçı Giovanni Terracciano ve ekibi tarafından hazırlanan bu özel menüde tadabileceğiniz yemeklerden bazıları şöyle: Izgara mevsim sebzeleri, elma dilimi patates ve biberiye yağı ile servis edilen ''Fiorentina" usulü ızgara T- bone biftek; sotelenmiş renkli biberler, morel mantarı ve et suyu ile sunulan ızgara dana pirzola; yanında kestaneli polenta, kırmızı lahana ve taze yeşil biber sosu bulunan ızgara dana fileto; Café de Paris soslu dana antrikot graten ve fırınlanmış patates, roka ve kiraz domates salatası eşliğinde sunulan çıtır ekmekle kaplanmış dana pirzola...

Ayrıca antrikot, bonfile, kemiksiz kaburga eti ve kuzu pirzola gibi seçeceğiniz biftek çeşidini masanıza getirilen sıcak volkanik taş üzerinde kendiniz de dilediğiniz gibi pişirebiliyorsunuz.

Rezervasyon için 0212 319 29 29’u arayabilirsiniz.




Çocuk mobilyasında kampanya zamanı


Eğer şu sıralar çocuğunuzun odası için almak istediğiniz bir mobilya ya da almak istediğiniz bir oyuncak varsa, karar vermeden önce ya IKEA’ya uğrayın, ya da IKEA’nın online alışveriş mağazasına bi göz atın derim. 28 Ocak’ta, IKEA mağazalarından alınan tüm çocuk mobilyalarına uygulanan yüzde 10 indirim kampanyası 3 Mart’a kadar devam edecekmiş. Ayrıca, bu tarihe kadar satın alınan her oyuncağın 1 TL’si, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) bağışlanıyormuş. Toplanan bu bağışlar sayesinde, toplam 1.500 çocuk, bir yıl boyunca TEGV eğitim etkinliklerinden faydalanabilecekmiş.

9 Şubat 2013 Cumartesi

Gebelik döneminde doğru beslenme önerileri


Geçtiğimiz günlerde, Bayındırİçerenköy Hastanesi’nde, hamilelerin katılımıyla bir atölye gerçekleştirildi. Hastanenin konferans salonunda kurulan mutfakta, diyetisyen Tuba Örnek ile aşçı Abdullah Çam, anne adaylarına folik asit bakımından zengin yeşil mercimekli salata ile demir açısından oldukça faydalı pekmezli armut yaptı.

DiyetisyenTuba Örnek’in hamilelikte artan folik asit, kalsiyum ve demir ihtiyaçlarını ve kabızlık sorununu gidermek amacıyla neler yenilmesi ve bu yemeklerin nasıl hazırlanması gerektiğiyle ilgili önerileri özetle şöyle:



• Gebelik döneminde vücudumuzun artan en önemli besin öğesi ihtiyaçları demir, kalsiyum,folik asit, B12 vitamini ve sudur. Doktorunuzun önerdiği besin desteği tabletlerinin yanı sıra bunları içeren besinlerin tüketimi de önemlidir.

• Demir, et, yumurta, tavuk, balık, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller ve kurumeyvelerde bulunur. Demir emilimini arttırmak için bu yiyecekleri C vitamininden zengin olan taze sıkılmış portakal suyu ile birlikte tüketmek iyi bir tercihtir. Özellikle turunçgiller, sebze ve meyveler C vitamininden zengindir. Çay ve kahve ise demir emilimini azaltacağından önerilmez.

• Gebelik süresince kemik yapısını oluşturan kalsiyumun yeterli miktarda alınması, bebeğin iskelet yapısını geliştirdiği gibi, annenin de kemik kütlesini korumasına yardımcı olur. Eğer gebelik sürecinde yeterli kalsiyum alabilirseniz, ileride oluşabilecek osteoporoza karşı da kendinizi korumuş olursunuz. Süt, yoğurt, peynir, pekmez, fındık, kurubaklagiller ve yeşil yapraklı sebzeler zengin kalsiyum kaynaklarıdır.

• Folik asitin kaynakları, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, et, süt, yoğurt ve türevleri, yumurta ve tahıllar olarak sıralanabilir. Gebelikte folik asit ihtiyacı belirgin şekilde artar ve günlük ihtiyaç iki katına çıkar. Anne adaylarının gebe kalmadan 3 ay önce folik asit tabletleri kullanımına başlaması önerilmektedir.

• Gebelik sırasında DNA sentezinin yapılabilmesi için B 12 vitaminine ihtiyaç vardır. Bu vitamin süt, yoğurt, yumurta, peynir ve et gibi hayvansal kaynaklı besinlerde bulunur.

• Gebelikte bol su tüketimi hem anne hem bebek açısından çok faydalıdır. Anne adayı günde yaklaşık 2 - 3 litre kadar su içmelidir. Bu yaklaşık olarak 10-12 bardak civarındadır. Yanınızda pet şişe taşırsanız, güniçerisinde hiç farketmeden bol miktarda su içtiğinizi görebilirsiniz.

• Omega 3 yağ asitleri anne karnındaki bebeğin beyin oluşumu ve gelişimi, görmeyi sağlayan retinanın gelişimi, sinir sisteminin gelişimi aşamalarında önemli rol oynar. Omega 3' ler açısından en zengin besin maddeleri balıklardır. Ceviz vesemizotu da omega 3 içerir. Balık tüketemiyorsanız doktor ve diyetisyeninizin önerdiği balık hapı tabletlerini kullanabilirsiniz.

• Gebelikte kabızlık sorunu yaşıyorsanız, posa içeriği yüksek olan (lifli ekmek, bulgur, kepekli makarna, esmer pirinç, yulaf ezmesi gibi) tam tahıllı besinleri, sebze ve meyveleri tüketmelisiniz. Kefir gibi probiyotik ürünler, bol su ve düzenli egzersiz de kabızlık şikayetlerini önemli ölçüde azaltır.

• Bulantılarınızı azaltmak için, sabah yataktan kalkmadan önce, kraker veya sade kızarmış ekmek gibi nişastalı besinleri tüketin. Yataktan yavaşça kalkmaya çalışın. Midenizin boş kalmasını engellemek için gün içinde azar azar ve sık sık yiyin. Yağ içeriği yüksek besinlerden kaçının.

• 5. gebelik ayından sonra özellikle büyüyen rahim, mideye mekanik baskı yaparak yanma şikayetlerini arttırır. Son 3 ayda, daha da çok rahatsızlık verici olur. Şikayetinizi azaltmak için öncelikle az az, sık sık veçok iyi çiğneyerek yemeye özen göstermelisiniz. Baharatlı, aşırı yağlı yemekleri,salam, sucuk gibi tam pişmemiş baharatlı etleri ve gazlı içecekleri tüketmemelisiniz. Aşırı kilo almak da mide yanmasını arttırıcı bir faktördür. Sigara, alkol, kahve ve çikolata mide yanması şikayetini arttırır. Geç saatlerde de yemek yememelisiniz.

• Çay, kahve ve asitli içecekler, yüksek kafein içeriğinden önerilmez. Çünkü kafein bebeğin de kanına geçer. Kafein bir idrar söktürücüdür. Hamilelik sırasında fazla miktarda alınımı, sıvı ve kalsiyum kaybı ile dehidratasyona yol açabilir. Özellikle yemeklerden hemen sonra alındığında bağırsaklardan demir emilimini %40 oranında azaltır ve bu, demir gereksiniminizin çok yüksek olduğu hamilelik döneminde oldukça önemlidir.

• Gebelik sürecinde, normalde alınması gereken kilo, 9-12 kilo kadardır. Hamileliğin başında zayıf olan anneler, 15-17 kilo kadar alabilirler. Hamileliğin başında aşırı kilolu olan annelere ise fazla kilo almaları önerilmez ve genellikle 7-8 kilo almaları yeterli kabul edilir. Kilo kontrolünüzü sağlayabilmek ve aynı zamanda doğru beslenme tercihleri yapabilmek için bir diyetisyene danışabilirsiniz.

Portofino’da Aşk


Uzun zamandır konsere gidemediniz mi? Buyrun o zaman sinemaya. Andrea Bocelli’nin Portofino’da özel bir davetli grubuna verdiği ve “Besame Mucho, My Way, Love Me Tender, Quizas Quizas Quizas” gibi romantik aşk şarkılarını seslendirdiği konser, sanatçının Türkiye’deki hayranlarıyla buluşuyor. 4 yıl aradan sonra ülkemizde de Ocak ayında satışa sunulan “Passione” albümündeki şarkıları seslendirdiği konser filmi, 19 Mart’ta Cinemaximum sinemalarında gösterime girecek.

Bu romantik geceye ev sahipliği yapan 16 Grammy ödüllü David Foster’ın aynı zamanda prodüktörlüğünü de yaptığı konser kaydının ve konser öncesinde sanatçının İtalya’daki evinde kendisiyle yaptığı özel bir röportajın dahil olduğu konser film, sadece 4 özel gösterim ile beyaz perdede olacak. Filmin gösterim tarihleri: 19, 21, 26 ve 28 Mart 2013. Film 87 dakika konser ve 10 dakikalık özel röportajdan oluşuyor.

Filmin fragmanını şuraya tıklayarak izleyebilirsiniz.

7 Şubat 2013 Perşembe

Süt alerjisi mi, laktoz intoleransı mı?


“Laktoz intoleransı”nı, kızım Zeynep 1 yaşını bitirdiğinde duymuştum ilk kez. 1 yaşını bitirmişti, ben ona yavaş yavaş inek sütü vermek istiyordum, ama o ısrarla reddediyordu. Ona süt içirmenin yollarını ararken sütle ilgili bir sürü yazı okuduğumu hatırlıyorum. İşte o günlerde karşılaşmıştım bu terimle de ilk kez. Ama çok da iyi anlayamamışım anlaşılan. Meğer süt alerjisiyle laktoz intoleransı aynı şey değilmiş. Ki ben bu haberi okuyana kadar öyle olduğunu sanıyordum.

Gıda alerjisi, bağışıklık sisteminde bazı reaksiyonlara neden olan ve çeşitli testlerle gözlemlenen bir reaksiyonmuş. Birçok kişiye etkisi bulunmayan gıdalar, bazı bulgulara neden olurmuş. Mesela gıdanın yenmesinden hemen ardında ya da 2 saat sonrasına kadar, kusma, karın ağrısı, döküntü, damakta şişme, boğazda yanma vs olabiliyormuş. Gıda alerjilerinin başında da süt alerjisi varmış. Sanırım süt alerjisiyle laktoz intoleransının karıştığı nokta da burası. Ama daha çok 0-1 yaş arası bebeklerde ortaya çıkan süt alerjisi, kendiliğinden geçiyormuş. Diğerinde ise durum biraz farklı.

Laktoz intoleransı, sütte bulunan laktoz şekerinin vücutta parçalanamaması sonucunda oluşuyormuş. Böylece, süt ve süt ürünleri tüketiminden sonra karın ağrısı, ishal, gaz, mide ekşimesi, kusma, midede şişkinlik ve kramp gibi şikayetler ortaya çıkıyormuş. Ve dünyada bu konuda yapılan çalışmalar göstermiş ki, ortalama her beş kişiden birinde laktoz intoleransı varmış.

Ve beni en çok şaşırtan açıklama: Laktoz intoleransı vakalarının en büyük sebebi düzenli süt tüketilmemesiymiş. Bunu söyleyen de Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç.

Mışıl mışıl uyuyan bebekler


Bazı haberleri duyduğumda, “ah keşke birkaç sene kadar önce duysaydım!” diye geçiriyorum içimden. Bu haber de onlardan biri. ABD’li uzman ve terapist Kim West tarafından kaleme alınan ve Türkçe’ye “İyi Uykular, Tatlı Rüyalar” adı ile çevrilen kitap, “İyi Uykular Tatlı Rüyalar El Kitabı sayesinde artık bütün bebekler mışıl mışıl uyuyacak…” diyecek kadar iddialı.

Çocuklarla ilgili konularda, sunulan her çözümün, bütün çocuklar için aynı derecede etkili olmayacağını biliyorum. Ama insan, özellikle çok zorlandığı konularda, her türlü çözümü denemekten de kendini alıkoyamıyor. Bebeğine uyku düzeni kurmakta zorluk çeken ya da uzun zamandır uyku sorunu yaşayan bebeği nedeniyle kendi düzeni bozulan aileler bu kitabı okuyabilir.

Lal Kitapları tarafından yayımlanan ve ikinci baskısı yapılan kitapta, çocuklarına kaliteli bir uyku düzeni kurmak isteyen, uykusuzluktan yorgun düşmüş olan ailelere, kısa ve öz bir anlatımla 6 ay – 6 yaş arasında uygulayabilecekleri Kim West Metodu’nu anlatılıyor. Kitapta
bu metodu kullanarak çocuklarının uyku problemlerine son vermeyi amaçlayan ebeveynler için uyku güncesini, uyku davranışları tablosunu ve uyku saatlerinin kaydedileceği bir zaman tablosu da var.

6 Şubat 2013 Çarşamba

Sevgililer Günü hediyesiyle TOÇEV'e destek



Sevdiğine Sevgililer Günü’nde hediye alanlar grubundaysanız, sevgilinizi mutlu ederken, TOÇEV’e destek olabilirsiniz. Cengiz Abazoğlu’nun tasarladığı, ADL’nin ürettiği ve sattığı üç ayrı renkteki tişörtlerin fiyatı 39,90 TL. Porland’ın desteğiyle üretilen ve TOÇEV için özel olarak sevimli çocuk figürleriyle tasarlanan kupalar ise 15 TL. El yapımı çikolata markası Butterfly da TOÇEV’e destek veriyor. Alınacak her 5 “Kids Kutu” çikolata, bir çocuğun 1 aylık eğitim masrafının karşılanması demek. Sevgililer Günü’nde Tribeca Akatlar Şubesi’nde romantik bir akşam yemeği yediğinizde de, TOÇEV aracılığıyla çocuklara destek olacaksınız.


“Aile İçi Şiddete Son” diyerek tasarladılar


Penti, son yıllarda Türkiye’de artan kadına şiddet olaylarına dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirmek adına, ünlülerin tasarladığı çorapların satışından elde edilecek gelirin tamamını “Hürriyet Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı”na bağışlıyor. Penti, bu yıl da “Aile İçi Şiddete Son” vermek için 6 ünlü erkeğe çorap tasarlatmış. Önceki yılların aksine, sadece “erkek gözünden kadına kaba kuvvetin” anlatıldığı çoraplarda, şiddeti anlatan ustura, özgürlüğü anlatan kuş, masumiyeti anlatan kedi, kalpli yara bandı ve piyano gibi figürler ön planda.

Projeye bu yıl destek veren isimler: Bay J, Burak Kut, Mete Horozoğlu, Mehmet Turgut, Seyfi Dursunoğlu (Huysuz Virjin) ve Tolga Çevik. Farkındalık yaratmak, katkıda bulunmak ve aile içi şiddete son demek isterseniz, bu ünlü tasarımlardan birini tercih edebilirsiniz.




5 Şubat 2013 Salı

Yağmur çocuklara yağmur damlalarıyla destek


cikolatasepeti.com’da satışa sunulan Yağmur Çocuklar çikolatalarının, ürün başına 5 TL’lik bölümü, Yağmur Çocuklar Otizm Merkezi’ne yardım olarak gönderiliyor. Yağmur Çocuklar Özel Eğitim Merkezi, farklı gelişim gösteren özel çocuklar ve aileleri için açılmış, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir özel eğitim merkezi. Bu merkezi, kızı Ecem’in henüz 2,5 yaşındayken otistik olduğunu öğrenen ve onun iyi bir eğitim görmesin isteyen Adnan Çakır, 2003’te kurmuş. “Yağmur Çocuklar” 2003 yılından beri başka otistikler için de umut kaynağı oldu.

Spesiyal ve madlen çeşitleri bulunan Yağmur Çocuklar çikolataları sayesinde, otistik çocuklar daha rahat şartlarda eğitim alma fırsatı bulabilecek. Siz de cikolatasepeti.com’dan satın alacağınız her Yağmur Çocukları çikolatasıyla “yağmur çocuklar”ın yanında olabilirsiniz.


4 Şubat 2013 Pazartesi

the Hunger avantajları


Taptaze çiçekler arasında mini mini sehpalar üzerinde servis edilen kahvaltılar, içinizi ısıtacak çorbalar, lezzetli atıştırmalıklar, ekmeğine sığmayan sandviçler, doyumluk et yemekleri, ev yapımı makarnalar, sımsıkı sarılmış wrap’ler... the Hunger menüsü, lezzetiyle de sunumuyla da dopdolu. Üstelik, sürprizler de var. Mesela her Salı Ataköy ve Caddebostan the Hunger’da bir şişe Kavaklıdere Şarap içene, ikinci şişe %99 indirimle… the Hunger Caddebostan, Gayrettepe ve Atakent ArenaPark AVM’de ise, tatlınızın yanında sınırsız çay ve kahve ikram ediliyor.



Astımlı çocuk kayak yapabilir mi?


Yarıyıl tatili devam ederken, çocuklu ailelerin en sık yaptığı tatil organizasyonlarından birisi kayak. Çevremde çocuklarıyla dağa gidip, tüm gün kayan aileler de var, sadece kartopu oynayan da. İşte bu nedenle posta kutuma düşen bu haberi özellikle paylaşmak istedim.

Çocuklar havanın soğukluğuna aldırmadan koşup oynuyor, kayak yapıyor ve çeşitli aktivitelere katılıyor. Ama astımlı çocukların çoğu biraz fazlaca hareketlendirğinde öksürük ve nefes darlığı şikayeti yaşadığından, onların aileleri çocuklarının spor yapmasını pek de istemiyor. O zaman da obezite sorunu ortaya çıkıyor.

Liv HOSPITAL Çocuk Sağlığı Kliniği’nden Çocuk Alerji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Akçay, astım rahatsızlığı olan çocukların özellikle spor yaparken bazı önlemler alması gerektiğini belirtiyor ve bu çocukların özellikle kayak yapmadan önce dikkat etmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor:

* Kayak yapmadan 30 dakika önce hafif egzersiz yapılmalı.
* Soğuk havayla doğrudan temas engellenmelidir. Bunun için atkı veya kar maskesi kullanılmalıdır. Doğrudan soğuk havadan nefes alınması engellenmiş olur.
* Burundan nefes alıp verilmelidir. Burundan nefes alınması, alınan nefesin nemlenmesini ve ısınmasını sağlayacağı için önemlidir.
* Egzersiz ile nefes sıkışmaları oluyorsa egzersizden 15 dakika önce doktorun tavsiye ettiği nefes açıcı ilaçlar kullanabilir.
* Spor yapmak için astımınızın kontrol altında olması ve kontrol altında değilse öncelikle tedavi olunması çok önemlidir. Kontrol altında olmayan astımlı çocukların spor yapmaları çok kötü sonuçlara neden olabilir.

Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Albüm


Caretta Kitap’tan çıkan “1001 Serisi”nin en yeni kitabı, “Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Albüm” şimdi raflarda müziksever okuyucularını bekliyor. Tüm zamanların en iyi albümlerini değerlendirmeye alan 960 sayfalık kitapta, Frank Sinatra'dan Rolling Stones'a, Bruce Springsteen'den Pink Floyd'a, U2'dan Kanye West gibi pek çok ünlü sanatçının benzersiz eserlerine dair keyifle okunan yorumlar bulunuyor.

Arka Kapaktan
Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Albüm'ün amacı, son 60 yılda müziğin yüksek ve alçak noktalarına dair kabul gören eleştirel yargının yeniden sorgulanmasını sağlamak.
Kitapta yer alan albümlerin doğuşuna dair akıl almaz miktarda ilginç bilgiye ulaşırken, şaşılacak kadar çok şey öğreneceksiniz. Tüm zamanların en iyi albümlerini gözden geçirirken farklı türler arasında keyifli bir yolcuğa çıkacaksınız.

1 Şubat 2013 Cuma

Gurme paniniler


Caffè Nero, paninileriyle özel İtalyan tatları sunuyor. Sağlıklı ve doyurucu içerikleriyle dikkat çeken Caffè Nero’nun “Mozzarella-Domates” ve “Hindili” paninileri, özellikle formuna dikkat edenler için iyi birer alternatif. Bunun yanı sıra “Gourmet Köfteli Panini” tam bir ana öğün seçeneği oluştururken, “New York Steak Panini” ise içindeki malzemelerle et severlere doyurucu bir ziyafet sunuyor. Akdeniz lezzetlerinden vazgeçmeyenler için uygun olan lezzet ise ekmeği zeytinle zenginleştirilmiş olan “Tostati”.

Özellikle acil yenmesi gereken öğle yemekleri için iyi birer seçenek olabilirler.